Büyük Britanya arşivleri, ilk iki kraliyet belge deposunun kaydedildiği 12. yüzyıla kadar uzanıyor. Halk, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devlet arşivlerine erişim kazandı. Şu anda çevrimiçi olarak 11 milyondan fazla kayıt mevcut. Büyük Britanya Ulusal Arşivleri dünyanın en büyük koleksiyonlarından biridir; kayıtları saklamak için 185 kilometrelik raf gereklidir. Kafkasya ülkelerinin ve halklarının tarihine dair belgeler de dahil olmak üzere hepsi burada saklanır.
Tarihçi Mairbek Vachagaev, Gürcistan İliya Devlet Üniversitesi’nden modern Gürcistan tarihi alanında yüksek lisans programı başkanı Tarih Doktoru Profesör Beka Kobakhidze ile bu belgelerin içeriği hakkında konuştu.
– Büyük Britanya arşivlerinde Kafkasya ile ilgili hangi tarihi belgeler bulunabilir?
– Kafkasya hakkında çok ilginç şeyler var ve bunlar farklı arşivlerde aranmalıdır. Ana arşiv, Londra’nın batı kesiminde bulunan Büyük Britanya Ulusal Arşivleri’dir. Belgeler hakkında ana çalışmayı yapacağınız yer burasıdır. Dışişleri Bakanlığı, Savaş Dairesi ve Kabine arşivlerini tavsiye ederim.
Askeri Müzede (İmparatorluk Savaş Müzesi) ilginç bir zengin arşiv var, özellikle burada Kafkasya’da bulunan birimlerin belgelerini bulacaksınız. Ancak bu durumda bile, Birleşik Krallık genelinde birçok kişisel arşiv bulunduğundan, muhtemelen istisnasız tüm belgeleri toplayamayacaksınız. Müstakil askeri birimlerin bile farklı şehirlerde arşivleri var.
Oxford Üniversitesi’nde bulabileceğiniz Kafkasya Yüksek Komiseri Sir Oliver Wardrop’un Arşivi gözden kaçırılmamalıdır. Balkanlar ve Karadeniz’deki İngiliz birliklerinin komutanı olan General George Francis Milne’nin de bir arşivi var.
Hindistan İşleri Bakanlığı’nın belgelerinin saklandığı Milli Kütüphanede Kafkasya tarihi hakkında da çok şey var. Yanısıra özellikle Kafkasya ile ilgilenen Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un (George Nathaniel Curzon) kişisel arşivini belirtmek lazım. Muhtemelen, Büyük Britanya arşivlerinde saklanan her şeyi anlamak için uzun yıllar çalışmanız gerekecektir.
– Londra arşivlerinde bir araştırmacı nereden başlamalı?
– Çok basit ve net: Ulusal Arşivlerden başlamanızı tavsiye ederim, çünkü Kafkasya hakkında en çok materyal burada var. Ancak Londra’ya gitmeden önce bu arşivin web sitesinden başlamanızı öneririm. Burada örneğin Bakanlar Kurulu ile ilgili belgeler çevrimiçi olarak mevcuttur. Yani, İngiltere dışında bile çalışıp hazırlanabilirsiniz. Her şey yerinde ve basit, günde yaklaşık 50 cilt sipariş edebilirsiniz. Her cilt 500-800 sayfadan oluşur.
– Nedir bu arşivler? Kafkasya için onlarda önemli olan nedir?
– 19. yüzyılda Büyük Britanya en büyük imparatorluklardan biriydi. Askeri birlikleri ve ajanları dünyanın her yerindeydi. 19. yüzyılda, Büyük Britanya’nın Kafkasya’da diplomatik bir temsili yoktu; kelimenin tam anlamıyla bu yüzyılın sonunda görünüyor. 1890’larda Batum’da bir konsolosluk, ardından Bakü’de bir konsolos yardımcılığı açtılar. O zamana kadar Kafkasya ile Osmanlı İmparatorluğu’nda Konstantinopolis’teki İngiliz büyükelçiliği ilgileniyordu. Kafkasya’da, XIX yüzyılın 40-50’lerinde, örneğin Kırım Savaşı öncesinde ve sırasında bilgi toplayan, “gezgin” kılığındaki ajanlarını gönderdiler. Konstantinopolis’teki büyükelçiliğin dosyalarında tutulan kendi raporları ve tutanakları var.
Kafkas bölgesi hakkında 1918-1921 dönemine ait birçok belgeye rastlamaktayız. Bunun nedeni, İngiliz askeri birliklerinin Güney Kafkasya’da bulunmasıdır. Bir tümen ve bir tugay (yaklaşık 20.000 erkek) gönderdiler. Ayrıca Güney Kafkasya (Transkafkasya) için hala bir yüksek komiserleri olduğu gerçeğinden dolayı, Kafkasya’nın o dönemi araştırmacılarına çok iş düşüyor.
– Osmanlı İmparatorluğu ve Alman ordusunun yerine İngilizlerin bölgeye geldiği 1918-1921 yıllarındaki Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti’nin bağımsızlık dönemini hakkında neler söylersiniz.
– 1917 sonunda Rusya’nın Bolşevik hükümeti ülkeyi savaştan çekme kararı aldı. Rusya’nın Büyük Britanya ve Fransa ile birlikte üyesi olduğu İtilaf Devletleri için bu büyük bir tehdit oluşturuyordu, çünkü Bolşevikler Doğu Cephesini açık etmişti.
1917’nin sonunda Fransa ve İngiltere, Rusya’nın savaştığı cephelerin sorumluluğunu üstlenecekleri konusunda anlaştılar. Fransa, Ukrayna, Besarabya ve Kırım’ın sorumluluğunu üstlendiler. Büyük Britanya, Kafkasya’dan sorumluydu. Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, 1918’in sonunda bu anlaşma işlemeye başladı. Fransızlar askeri birliklerini Ukrayna’ya; İngilizler de tümenlerini ve bir tugayı Kafkasya’ya gönderdi. İngilizlerin asıl görevi Türkleri ve Almanları bölgeden kovmaktı.
Ayrıca, ara barışı korumak için Bakü-Batum petrol boru hattını yeniden başlatmayı ve bu şehirler arasındaki demiryolu iletişimini yeniden kurmayı bekliyorlardı.
Aynı sıralarda, savaşın ardından Fransa’da Paris Barış Konferansı toplanıyordu, yeni bir dünya düzeni üzerinde anlaşmaya varması gerekiyordu. O sırada bölgede Rusya’da bir iç savaş vardı, General Anton Denikin uzlaşmaz bir şekilde Kuzey Kafkasya, Gürcistan ve Azerbaycan’a karşı tavır aldı. Gürcistan ile Ermenistan arasında bir savaş oldu, Ermenistan ile Azerbaycan arasında sürekli çatışmalar yaşandı. Bölgedeki İngiliz birliklerinin görevi, Paris Barış Konferansı bu bölge için nihai bir çözüm bulana kadar ara bir barışı sürdürmekti.
– Görünüşe göre Britanya İmparatorluğu o zamanlar Kuzey Kafkasya ile çok daha az ilgileniyordu, öyle mi?
– Bunu söyleyemem. Zaten 1918’in sonunda, İngilizler Kafkasya için planlarını açığa vurmaya başladılar. Dışişleri Bakanlığı ve şahsen Lord Curzon, Güney Kafkasya’nın bağımsızlığını çok destekledi. Pers üzerinde bir himaye ilan etmek istedi, yani Büyük Britanya’nın etkisi altında olması gerekiyordu ve Curzon Güney Kafkasya’yı, İran’ı Rusya’dan korumak için bir tampon bölge olarak görüyordu. Ve tabii ki Bakü petrolüne ilgisi vardı.
Güney Kafkasya’yı İran’a en kısa koridor olarak kullanmak istedi. Şöyle diyordu: “Rusya Kafkasya sırtında durdurulabilir.” Kuzey Kafkasya onun anlayışına göre savunmasız bir bölge idi ve orada Rusya ile rekabet etmek çok zordu.
General Denikin, Büyük Britanya’nın bir müttefikiydi ve İngilizler ona askeri teçhizat, yiyecek ve para sağladı. İngilizler, Bolşeviklere karşı mücadeleye toplam 100 milyon sterlin verdi. O günlerde bu çok para idi. Denikin’e dediler ki: “Kuzey-Doğu Kafkasya’yı işgal edemezsiniz.” Ancak o İngilizleri görmezden geldi ve bu da onları bir gerçekle yüzleştirdi: Çeçenya, Dağıstan ve İnguşetya’yı işgal etti. İngilizler daha sonra bu konuda neler yapılabileceğini, Denikin’in oradan nasıl kovulacağını tartıştılar.
Oraya askeri birlikler göndermek ve onu bu bölgeleri terk etmeye zorlamak zorunda kalmak dışında hiçbir yol olmadığını anladılar. Ama yine de Denikin bir müttefikti ve ona karşı bir askeri operasyon imkânsızdı.
Ancak, bildiğimiz gibi, Gürcistan ve Azerbaycan o zamanlar Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığını çok aktif olarak desteklediler. Gürcüler ve Azeriler, Dağıstan’ın bağımsızlığının o dönemde tüm Transkafkasya için bir güvenlik tamponu olduğunun çok iyi farkındaydılar. Rusya’nın Azerbaycan’ı işgal etmesi için önce Dağıstan’ı alması gerekir. Ekim 1919’da Gürcüler, bölgeye askeri eğitmenler ve silahlar göndererek Kuzey Kafkasyalıların Denikin yönetimine karşı bir ayaklanma düzenlemesine yardımcı oldular. Ve Leo Kereselidze bile ( Gürcü ordusunda albay – ed. notu ) Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin Askeri İşler Bakanıydı.
Denikin’in Bolşeviklere karşı iç savaşı kaybettiği anlaşılıp Kızıl Ordu Güney Kafkasya’ya ulaştığında, Büyük Britanya aktif olarak Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığını desteklemenin yollarını aramaya başladı. Gürcistan ve Azerbaycan ile aynı pozisyonu aldılar. Kuzey Kafkasya’nın Güney Kafkasya’nın Bolşevik işgalini durdurmasına yardım edebileceğini anladılar.
1920’nin başlarında İtilaf, de facto Gürcistan ve Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıdı. 10 Ocak 1920’de Gürcü diplomatlar -özellikle Irakli Tsereteli- Kuzey Kafkasya’nın Büyük Britanya ve Fransa nezdinde tanınması için lobi yaptılar. Tsereteli, Lord Curzon ile şahsen görüştü. Biz onlara desteğe hazırız ama onlar nerede, böyle bir devlet var mı, temsilcileri nerede? Ve Tiflis’teki İngiliz Yüksek Komiseri Oliver Wardrop bile Kuzey Kafkasya’daki dağlıların bağımsızlığının tanınması için bir talep gönderdi.
Daha 23 Ocak 1921’de [Kuzey Kafkasya ve Dağıstan Dağlıları Birliği Dışişleri Bakanı] Gaidar Bammat, Fransa’daki İngiliz heyetini ziyaret edip Kuzey Kafkasya’yı tanımasını istediğinde, artık çok geç olduğunu anlamıştı. Bammat, bölgedeki durum çok hızlı değiştiği için Kuzey Kafkasya’nın o anda ne durumda olduğunu açıklayamadı.
– İngiliz arşivlerinden belgelerle çalışırken sizin için sürpriz olan keşifler yaptınız mı?
– Evet, bu, İtilaf Devletleri’nin Lord Curzon’un girişimiyle fiilen Gürcistan, Azerbaycan ve ardından Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıdığı Ocak 1920 dönemine atıfta bulunuyor.
İtilaf, güvenlik sorunuyla ilgilenmeye başlamıştı. Curzon ve Başbakan Lloyd George, Eylül 1919’da geri çekilen birliklerini Kafkasya’ya geri göndermek istediler. Ocak 1920’de Bolşevikler kendilerini tepeye çektiler ve İngilizler Güney Kafkasya’yı zorla savunmak istedi. Herkes lehteydi ve girişimi çok kurnazca engelleyen tek kişinin imparatorluğun genelkurmay başkanı Mareşal Sir Henry Wilson olduğu ortaya çıktı.
Curzon’un bu girişimini nasıl engellediğini çok dürüst bir şekilde ifade ettiği günlüğünü gördüm. Bu konunun tartışıldığı ve herkesin yine lehte olduğu İngiliz Bakanlar Kurulu toplantısında bile, askerleri olmadığı konusunda bilinçli olarak yalan söyleyen Wilson’du ve bu doğru değildi. Bu benim için bir sürpriz, kader belirlemiş bir keşifti.
1920 yılının Nisan ayının sonunda Bolşevikler Bakü’yü işgal etti ve Kafkasya’nın bağımsızlığına son verdi. Batı, Kafkasya’ya olan ilgisini tamamen kaybetti. Kafkas devletlerinin tarihindeki en vahim günler, bölgenin geleceği sorununun Batılı ülkelerin gündeminde olduğu Ocak 1920’de yaşandı.
***
Bu konuyla ilgili önerilen literatür: Beka Kobakhidze. Zayıf projeler ve özlemler: 1918-1920 jeopolitiğinde Kafkasya ve Transkafkasya Federasyonu/Konfederasyonu; Kafkasya Araştırması, Ekim-2020.
_____________________
Kaynak: https://www.kavkazr.com/a/istoriya-kavkaza-v-arhivah-velikobritanii/31932932.html