Çerkes Dernekleri Federasyonu (ÇERKES-FED) Başkanı Nusret Baş, Çerkes Soykırım ve Sürgünü’nün 156. yılı nedeniyle basın açıklamasında bulundu. ÇERKES-FED resmi sitesinde yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Çarlık Rusyası’nın Kafkasya’yı sömürgeleştirmek için 300 yıl süren saldırılarında tüm Kafkasya halkları büyük acılar çekmiş ve en değerli nesillerini vatanlarını savunurken kaybetmiştir.
Son 100 yılı çok kanlı geçen savaşlarda Ruslar önce Kafkasya’nın orta bölgelerini işgal ederek Kafkasya’nın iki kanadını birbirinden ayırmış; sonra ağır zayiatlar vererek ve verdirerek önce Doğu Kafkasya’yı zapt etmiş, sonra da bütün ordularıyla Batı Kafkasya’ya yüklenerek ağır katliamlar yapmıştır.
Yürütülen bu sömürge savaşının bir sonucu olarak Batı Kafkasya’nın yerli halkları olan Adigeler, Wubıhlar ve Abazalar fiziksel olarak bir yok oluşun eşiğine getirilmiştir. Bu saldırılarla Çerkesya bölgesi halklarının yarısı katledildikten sonra savaş 21 Mayıs 1864’te sona ermiş, sağ kalan nüfusun % 95’ini oluşturan 1,5 milyon kişi süngü ucunda sahillere toplanmış ve elverişsiz şartlarda Osmanlı topraklarına sürülmüştür. Vatanından atılan bu bahtsız insanların üçte biri de yollarda soğuk, salgın hastalıklar ve açlığın pençesinde kıvranarak can vermiştir.
Zulmün tavan yaptığı bu tarihi “Kafkasya’nın fetih” günü ilan eden Ruslar zafer kutlamaları yaparken; Kafkasya halkları ise yas günü olarak bağrına taş basarak kayıplarını anmaktadır.
Vatan topraklarımızı gasp etmek için yapılan bu soykırım ve sürgünler Çerkeslerin gen havuzu üzerinde son derece olumsuz bir sonuç doğurmuştur. Bu soykırım ve sürgünle anavatanında azınlığa düşürülmeleri ve diasporada da nüfusun dağınıklığı sonucu bugün artık Çerkesler var veya yok olma sınırında bir mücadele vermektedir.
İşte dünya buna artık “Çerkes Sorunu” diyor. Yani bir halkın ulusal varlığı koruma ve gelecekte de var olma sorunu…
Artık dünya çok değişti. Dünya halkları güzel hasletlerini birbiriyle paylaşıyor. Ancak bu güzellikler nedense Rusya’da hiç karşılık bulmuyor. Kremlin’e hala 18. yüzyılın, 19. yüzyılın sömürgeci, asimilasyoncu zihniyeti hakim. Biz Rusya’dan Çerkes sorununu çözecek adımlar atmasını beklerken, onlar gün geçmiyor ki anavatanında kalmış bir avuç Çerkes’in yok oluşunu hızlandıracak yeni bir yasayı, bir kararı yürürlüğe koymasın; hak bağıran insanlarımızı susturmaya çalışmasın.
Nitekim ülke içinden bu haksızlıklara karşı çıkanlar, ya gazeteci Timur Kuaş ve gençlik lideri Aslan Juju gibi katledilmekte; ya da gençlik lideri Martin Koçesoko örneğindeki gibi düzmece suçlarla enterne edilerek, benzer fikirlerdekilere de göz dağı verilmektedir.
Ülke dışındaki Çerkes aktivistleri de, ABD, Gürcistan ve İsrail gibi ülkelerin çıkarlarıyla ilişkilendirerek gerçek sorunları gözden kaçırmaya çalışmaktadır.
Ancak, Rusya’nın hesap edemediği bir şey var: Çağın getirdiği bir dizi yeni imkan Çerkes ulusal kimliğini daha bir netleştirmekte ve büyümektedir. Çerkesler artık kendi kimliklerine daha çok sahip çıkmakta, sosyal ağlar yüzlerce Çerkes örgütünü ve binlerce aktivisti birbirine bağlayarak küresel bir örgütlenmeye dönüştürmektedir. Bu iletişim özellikle gençler arasında farkındalık düzeyini artırıyor, Çerkes kimliklerini koruma ve anavatanlarında var olma iradelerini daha da bileyliyor.
Ve en önemlisi bütün bu Çerkes hareketi yasal çerçeveler içinde gelişmektedir. Yani Rusya’nın bilmesi gerekir ki, Çerkes sorunu bekledikleri gibi sönümlenip yok olmayacak, aksine gündemdeki yerini büyütmeye devam edecektir.
Bu koşullar altında Rusya yönetiminin yapması gereken Çerkesleri bastırmak ve sorunlarını görmezden gelmek değil, haklarını ifade etmeleri için şartlar sağlamak ve sorunlarını çözmektir.
Geçmişten günümüze “çığlık sesleri” ve “kanama” problemleriyle boğuşarak gelen Çerkesler, 21. yüzyılda artık bu sorunlarından kurtulup, varlığını güvenceye almış medeni toplumlar arasına katılmak istemektedir.
Soykırım ve sürgünün 156. yılında vatan mücadelesinde kaybettiğimiz aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; adaletin tecelli edeceği güne kadar mücadelemizin süreceğini bir kere daha deklare ediyoruz.
YAŞASIN HALKIMIZ!
YAŞASIN ÇERKES KALMA MÜCADELEMİZ.
NUSRET BAŞ
Çerkes Dernekleri Federasyonu Başkanı"