Kafkas Dernekleri Federasyonu (KAFFED) 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Soykırımı ve Sürgünün 156. yılı anmalarının Coronavirüs etkisine dair açıklamalarda bulundu. KAFFED resmi sitesinden yapılan açıklamada soykırımın tanınmasına ilişkin çalışmaların devam edeceği de belirtilerek şu ifadelere yer verildi;
"Dünya tarihinin en büyük 10 Soykırımı arasında gösterilen 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nün 156. Yıldönümü etkinlikleri, Covid19 Pandemi şartları altında da olsa, anavatan ve diasporada kurumlarımızın ve toplumumuzun yanı sıra dostlarımızın da desteği ile hem anma hem de demokratik taleplerimizin gündeme taşınması boyutlarında etkili şekilde gerçekleştirildi. Türkiye’de kurumlarımızın katkı ve çabaları ile Cumhurbaşkanı ve diğer siyasi parti genel başkanları dahil olmak üzere siyaset, bürokrasi, sanat, spor ve basın dünyası duyarlılık göstererek sesimizi kamusal alana güçlü şekilde taşımamıza destek oldular. Federasyonumuzun kuruluşuna da öncülük eden kadroların özverili çalışmaları ile düzenlenen 125. Yıl Anma Etkinlikleri ile başlayan süreç kayda değer bir noktaya ulaşmıştır.
Tabiidir ki, geliştirilmeye açık pek çok alan da söz konusudur; bu alanlar üzerinde çalışmaya devam etmemiz gerekmektedir. Bu çalışmaların ne bir gün ne bir hafta hatta ne de birkaç yıl ile sınırlı düşünülmemesi gerekmektedir. Güçlü toplumsal desteğin yanı sıra konunun uzmanlarının katkıları ile bilimsel ve akılcı politikaların geliştirilmesi ve bu politikaların takipçisi olacak istikrarlı kurumsal desteğin sağlanması başarının anahtarıdır. Sonuç odaklı çalışılması elzemdir. Ancak sadece sonucun değil sürecin de kimlik bilinci ve demokratik kazanımlar anlamında değerli olduğu da gözden uzak tutulmamalıdır.
Genel Kurul öncesi bu ihtiyacı göz önünde tutarak, 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü konusunda yapılandırılmış bir lobi/savunuculuk çalışmasını gündeme getirmiştik. Bu çalışmanın sadece yerelde değil hem ulusal hem de uluslararası ölçekte olması gerektiğini de belirtmiştik. Bu yıl yürütülen 21 Mayıs çalışmaları dahil olmak üzere, bugüne kadar bu alanda yürütülen çalışmalar da özü itibari ile saygın savunuculuk çalışmalarıdır. Hiçbir şekilde geçmişi önemsizleştirmeden geleceği kurmak, bilim ve akıl ışığında çalışmaları daha ileriye taşımak kurumsal ve toplumsal sorumluluğumuzdur.
Bu alanda, pandemi sürecinin de etkisinin de azalmaya başlaması ile birlikte, önümüzdeki haftalarda gerek iletişim imkanlarını etkin kullanarak gerek sağlık şartlarının elverdiği ölçüde fiziki toplantılar ile; siyaset, diplomasi, hukuk, sivil toplum ve benzeri alanlardan uzmanlar ile kurumsal karar mekanizmalarımızı bir araya getireceğiz. Çalışmalarımızda toplumumuzun yetişmiş insan gücünün yanı sıra dostlarımızın ve anavatandan, ülkemizden, diğer diaspora ülkelerinden ve uluslararası camiadan ulaşabildiğimiz diğer uzmanların da katkılarını almaya özen göstereceğiz.
Öncelikli hedefimiz bilimsel verilere ve güçlü argümanlara dayalı bir dosya çalışmasını tamamlamaktır. Daha sonra bu veriler ışığında soykırımın tanınması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için savunuculuk çalışmalarımızı yapılandırılmış şekilde hızlandıracağız. Bu çerçevede, başta anavatana dönüş ve çifte vatandaşlık hakkı olmak üzere, dil, kimlik ve kültürümüze ilişkin hak ve taleplerimizi ulusal ve uluslararası ölçekte kamusal alana akılcı bir şekilde taşıyacağız.
Niteliği itibari ile uzun soluklu ve istikrarlı olmak durumunda olan 21 Mayıs Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’ne ilişkin savunuculuk çalışmalarımızın başarıya ulaşması için toplumumuzun ve dostlarımızın güçlü desteğini bekliyoruz.
Kafkas Dernekleri Federasyonu"